İşveren Markanız Ne Söylüyor?

İnsanla çalışıyorsanız, en yüksek performansı elde etmek ve bağlılıklarını artırmak için onları motive etmek ve kurumunuzda sıkı bir ekip ruhu yaratmak durumundasınız… Aylin TONGURLU DURSUN Yazdı…

Aylin TONGURLU DURSUN / Uzman Psikolog, Örgütsel Davranış Mentoru


İnsan sosyal bir varlık. Hepimiz yaşamımızı çeşitli gruplar içerisinde sürdürüyoruz.
Bir gruba dahil olma ya da olmama üzerinden kimliğimizi ve ilişkilerimizi konumlandırıyoruz. Bir başka deyişle diğeri ile var oluyoruz.

Bu konumlandırma işlemi iş hayatında da elbette devam ediyor. Ait olma vs farklılaşma ikilemi üzerinden yapılanan bu inşa, insan ilişkilerinde, bulunduğumuz yeri -konumumuzu- belirliyor.

Sosyal ilişkilerin odak noktasında ise sosyal algılarımız var. Diğerini nasıl algıladığımız, onlarla etkileşimimizi öngörmemizi, anlamamızı ve kontrol etmemizi etkiliyor.

Bu bilgiler ışığında, iş yaşamında ‘diğeri’nin oluşturduğu algı, iletişimin önemli öğelerinden biri olarak duruyor ve çalışan davranışlarını etkiliyor. Çalıştığınız iş yeri, kimliğinizin bir parçası haline geliyor ve iş yerinizle ilgili algınız, buraya ait olmakla ilgili duygu ve düşüncelerinizi oluşturuyor.

Burada olmakla ilgili memnuniyetiniz, daha istekli ve adanmışlıkla çalışmanız sonucunu getiriyor.
İnsanla çalışıyorsanız, en yüksek performansı elde etmek ve bağlılıklarını artırmak için onları motive etmek ve kurumunuzda sıkı bir ekip ruhu yaratmak durumundasınız. Bunu yaparken de işletmenizin kimlik algısını yönetmek ciddi şekilde ele almanız gereken bir uğraş.

Son yıllarda kişisel marka, işveren markası, marka imajı gibi konulardan söz edilmeye başlanması bu anlamda güzel bir ilerleme. Ancak bunların daha profesyonelce, daha ölçüme dayalı ve bilinçli bir şekilde ele alınması gereğini de gözlemliyoruz.
Özellikle pandemi koşullarının getirdiği ekonomik, sosyal ve bireysel etkiler boyutunda bakıldığında, dikkatimiz her ne kadar ekonomik zorluklara kaysa da, tam da insana odaklanmamız gereken bir dönem olduğunu görürüz. İşveren markasını güçlendirmenin tam zamanı, şimdi.

Neden İşveren Markası?

Çünkü insanlar kaygılıyken, belirsizlik ve güvensizlik ortamında tedirginken, kendilerini yalnız hissediyorlar. Kurumlar ise iyi çalışanları kaybetmeme ve uzaktan ya da hibrit çalışma koşullarında verimliliği kontrol etme ihtiyacındalar. Her iki açıdan bakıldığında da işveren markasının tam da bu ortamda güçlendirilmesi çok değerli.

En başta belirttiğimiz bilgiler çerçevesinde bakarsak, ait olma, farklılıklarını yaşatma, kabul görme gibi ihtiyaçlarının güçlü bir kurumda çalışma algısıyla giderilmesi, çalışan bağlılığı, verimlilik gibi arzulanır sonuçları doğurur. Motivasyonun düşmesi, duygusal emek yükünün artması, tükenmişlik gibi istenmeyen ve verimliliği ve işe devamı azaltan unsurları artırır.
Dolayısıyla işveren markası, günümüz liderlerinin bu uzun soluklu kriz yönetiminde profesyonelce ele alması gereken bir kavram.

Sonraki