Kurumsallaşma, büyüme ve markalaşmayla ilgili küçücük bir ipucu…Verimlilik ve kârlılıkta zirveye yerleşen kurumlar, bu dönemde inovatif ürün ya da hizmetlere
imza atıp bir sıçrama daha yapamazsa, meşhur çan eğrisindeki “Duraklama” devrine girmiş demektir.
Peki en tehlikeli yol ayrımı olan duraklama döneminde şirketlerde ne yaşanır?
İşletme, mükemmellik döneminden gelen gücünü sürdürmektedir.
Ancak, önceki dönemde yaşanan dinamizm yoktur.
Yeni fikirler rağbet görmez.
Aşırı güven vardır.
Kısa vadeli çözümlere odaklanma tekrar baş gösterir.
Sinerji yaratılmaz. Enerji azalmıştır.
Önlem alınmazsa bir sonraki döneme yani “Korku ve Suçlama” sürecine geçilir…
İşte şimdi, “Aman dikkat!” diyelim!..
Zira bu dönemde de;
Görsellik çok önemlidir.
Firma sahipleri “benmerkezci” tutum sergiler.
Kişisel statü ve semboller önemlidir.
İçten sıkıntılar oluşur, görmezden gelinir.
Günlük çözümler bulunur.
Sorumluluktan kaçılır.
Çalışan her zaman suçlu ve beceriksizdir…
Kurumunuzda benzer belirtilerle karşılaşıyorsanız, önleminizi alın kısaca…
Markalaşma/kurumsallaşma süreciniz için gerekli “yapısal değişim” ve “yönetsel dönüşüm” konuları ve kampanya ve şikayet yönetimi taktikleriyle ilgili bilgi paylaşımına her zaman açığız.